12.20.2010

On Birinci Bölüm " The Liar and The Whore"

Edith Kirky 

1929-2002

Yan yataktaki oda arkadaşı "canını almadan önce"

Edith: Vioxx'umu getirmekte
yine 20 dakika geç kaldılar.Çok acı çekiyorum.Istırap içindeyim.Umarım "tanrı canımı yakında alır."

Claire
Ruth: Saat dokuz buçuk.
Claire: Ee  Bırak da uyuyayım.
Hayatı yaşayan insanlara
sütlü kahve yapan biri olup çarkın dişlerinden biri olmadan
keyfini süreyim.
Ruth: Claire, depresyonda mısın?
Claire: Bu soruya cevap bile vermeyeceğim.
Ruth: Neler yaşıyorsun bilmiyorum,
ama umarım beni suçlamıyorsundur.

Parker:Bu da ne?
Claire: Sarah teyzemin doğum günümde gönderdiği
garip bir şey.İçinde iğrenç bir şifalı Çin bitkisi var.
Parker: Haberin olsun! Bunlar Çin bitkisi değil.
Claire: Değil mi?
Parker: Bunlar hayal gördüren mantarlardan.Yarın için bir planın varsa iptal et.

Mantar
Parker: Vay anasına, dikiş makinen mi var?
Claire: Babamın annesininmiş.İnsanlar eskiden kendi giysilerini
kendileri dikermiş!Kendi sabunlarını yaparlarmış.
Buna inanabiliyor musun?Kendi ineklerini kendileri öldürürmüş.Keşke o günlerde yaşayabilseydim.
Parker:Keşke


Claire:Tanrım,
keşke Rönesans döneminde yaşasaydım.
Yaşamımızı doğru şekilde sürdürürsek yaptığımız her şey
bir sanat eseri haline dönüşür.Giydiğimiz pantolon veya yatağımızı toplama şeklimiz bile.
Parker:Vay anasına.
Claire: Dünyanın sorunu da bu zaten.Yaptığımız her şeyde
yaratıcı olmaya çalışmıyoruz.
Parker: Martha Stewart çalışıyor.

Claire: Anne.
Ruth: Evet Canım.
Claire:Bu pantolonu sana diktim.
Ruth:Sağol Claire.
Claire: Seni seviyorum anne.Sana bunu söyleyemedim,
çünkü bir nedenle korktum.Ama şu anda seni sevdiğimi
bilmeni istiyorum. Bence sen çok güzelsin.

Sabah
Claire:Aman Allah'ım, bu pantolon çok berbat.
Ruth: Hiç de berbat değil.Ben  hoşlandım.
Neden olduğunu bilmek ister misin?Çünkü ben kızımı çok seviyorum ve bunları kızım benim için yaptı.
Claire: Bak, bunları ben yapmadım.
Başka biri yaptı.
Ruth:Ben bunları ölene kadar giyeceğim.
Claire: Lütfen giyme.

Birikeç'in Notu:

Claire: O'na bir pantolon yaptım,
tıpkı zilli bir palyaço pantolonu gibi oldu.Aman Allah'ım, çok garip.İşin doğrusu O da pantolonu şimdi giyiyor ve hoşuna gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder