Willa Fisher Chenowith
2005-
Claire
Ted: George Bush'a oy veren çıplak bir adamla yatakta meyve salatası yiyorum.
Şüpheli biçimde Hristiyan müziğine benzer bir şey dinliyoruz.
Ted: Hristiyan müziği.
Claire: Ne?
Ted: Radyoda şarkı dinliyorum, beğenirsem CD'sini satın alıyorum.
Claire: Tanrım!Sen şimdiye kadar tanıştığım en demode adamsın.
Claire: Tanrım! Kendimi su altında kalmış gibi hissediyorum.
Sadece Nate'in ölümü yüzünden değil.
Hayatımda ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok.
Ted: Hala sanatçı olmayı istemiyor musun?
Claire: Evet.Ama belki de yeterince iyi
değilim diye korkuyorum.
Ted: O zaman daha iyi ol.
Sadece fotoğraf çek. Yeterince
iyilerse bunu öğrenirsin.
Ruth
George: Ruth.
Arka kapı açıktı.
Ruth: Evet. Biri içeri girip
beni acımasızca öldürebilir.
Bu bir lütuf olur.
George: Ruthie...
Sadece zaman alır.
Ruth: Yalancı.
Herkes sürekli bunu söylüyor ama bu yalan.
Her gün kendimi daha kötü hissediyorum.
Daha boş. Daha ölü.
Nate'den önceki hayatımı hatırlamıyorum bile.
Onu doğurduğumda daha çocuktum.
Onsuz nasıl yaşayabilirim? Yaşayamam.
George: Sana söz veriyorum. Bunu atlatacaksın.
Ruth: Atlatmak istemiyorum.
Bu insanın başına gelebilecek en korkunç şey.
Bu cehennem George. Cehennemdeyim.
Ve bunun bitmesini istiyorum.
***
Ruth: Yanına taşınacağımı sanmıyorum George.
George: Neden?
Ruth: Çünkü beni yanlış anlama kocaman kalbi olan düzgün bir adamsın. Ama kalbinin etrafında duvarlar var.
Bunun etrafında belirli bir süre geçirebilirim ama yaşayamam. Artık yaşayamam.
***
Ruth: Maggie ben Ruth. Neyse ki cep telefon numaran aynı.
Sana bir şey sormalıyım.
Maggie: Tabii.
Ruth: O gece Nate ile birlikteydin.
Maggie: Evet.
Ruth: Mutlu muydu?
Maggie: Sanırım...hayatının karmaşık olduğunu düşünüyordu.
Ruth: Hayatından söz etmiyorum. O geceden söz ediyorum.Mutlu muydu?
Maggie: Mutluydu.
Ruth: Güzel. Sen mutlu muydun?
Maggie: Evet mutluydum.
Ruth: Bunun için teşekkürler.
***
Brenda
Ruth: Hâlen onun için endişelisin. Değil mi? (bebeği kast ediyor)
Brenda: İyi görünüyor.
Doktorun her muayenesi iyi geçiyor.
Ama bir sorun çıkacağı hissinden kurtulamıyorum.
Ruth: Eğer tecrübelerimin bir değeri varsa şunu söyleyeyim.
Annelik dünyanın en yalnız şeyi.
Brenda: Biliyorsun, Nate ile ben...
Ruth: Biliyorum...
Seni elinden geldiğince sevdiğini biliyorum.
Daha fazlasına ihtiyacın olduğunu da.
Benim de vardı.
Her şeyi geride bırakmanı umuyor ve bunun için dua ediyorum.
Brenda's Dream
Nate: Onu çok seviyorum (bebeği kast ederek)
Hep de seveceğim.
Claire and Ruth
Claire: Senin için her şeyi değiştirebilecek olsam, neyim varsa veririm.
Ruth: Ben de veririm.
Claire: Biliyor musun, New York'a gitmeyeceğim sanırım.Zaten Olivier çalışmak için
kötü bir yer olduğunu söyledi.Nasıl kalacak bir yer bulacağımı hiç bilmiyorum.
Ruth: Bunu yapar mısın?
Benim içip burada kalır mısın?
Claire: Evet.
Ruth: Kesinlikle olmaz. Git ve yaşa.
Claire: George'un yanına mı taşınacaksın?
Ruth: Hayır.
Sarah'ın yanına taşınıyorum.
Claire: Anne, gerçekten bekleyebilirim.
Ruth: Benim küçük kızım.
Claire, again.
"Ted'in demode karışık şarkıları"
Ted: Yarın sabah yola çıkana dek dinlemeyeceğine söz vermelisin.
Claire: Bu gece büyük veda yemeğimde çalamaz mıyım?
Gelmeyeceksin bile.
Ted: Herkes seninle olmak isteyecek.
Üzgünüm ama seni paylaşmak istemiyorum.
Claire: Çok tatlısın.
Ve tuhaf bir şekilde sahiplenicisin.Senin de bana bir söz vermeni istiyorum.
Eğer savaş kışkırtıcıları İran'ı işgal etmemiz gerektiğine karar verirse...
ve askerlik çağrısı yaparlarsa...
Ted: Bu olmayacak.
Claire: ...Kanada'ya taşınacağına söz ver.
Muhtemelen olmayacak.
Ama işgal ederlerse,bana söz ver.
Ted: Söz veriyorum.
Claire: Çok zekisin. Çok iyisin.
Bunları ziyan etme.
***
Man: Claire merhaba. Ben Nulmage'den Gavin.
Size bunu söylemeyi hiç istemem ama Nulmage'i, Stock Aid satın aldı.
Faaliyetlerini birleştiriyorlar.
Şirket Şikago'da. Umarım henüz New York'a yola çıkmadınız.
Üzgünüm.
Nate: Kimin umurunda?Yine de git.
Claire: Ne? Deli misin sen? Yani işim olmadığı halde New York'a mı taşınacağım?
Nate: Annem sana para verdi. Bir yere yerleşeceksin. Bir şey olmaz.
Yeteneklisin. Zekisin.Hazırsın.
Claire: Ya değilsem?
Nate: Claire bir sırrı öğrenmek ister misin? Hayatımı korkarak geçirdim.
Hazır olmadığımdan, haklı olmadığımdan, olmam gereken kişi olmadığımdan korktum.
Bu beni nereye getirdi?
***
Biriktireç'in Notu
To Nate
Claire: Aman Tanrım! Bir seferinde akşam yemeğine ekstazinin etkisinde geldiğini
hatırlıyor musun? Yanlışlıkla almış.
Brenda: Nate yemek boyunca göğüslerimi ellemişti.
Mahcup olmuştum.
Ruth: Ondan çok daha mahcup edici
hallerde yakaladığım olmuştu sizi.
David: Hatırlıyorum da... Galiba yedinci sınıftaydım.
Nate muhtemelen lise birinci sınıftaydı.
Sam Hoviak ve Tom Wheeler'la yeni dalga müzik grubu kurmuştu.
Saçı berbattı. Cidden kabarıktı.80'li yılların kötü saç stilindeydi.
Sprey sıkar, briyantin sürerdi.Yemekte yanında oturuyordum.Bir şeyin hareket ettiğini gördüm.
Örümcekti.
Saçına ağ örmüştü.
Bir şey söylemedim çünkü havalı
olmaya çalıştığını biliyordum.
Ve havalı olmasını istiyordum. Herhangi birinin sahip olabileceği en havalı
ağabey olmasını istiyordum.
George: Nate'e
David: Nate'e
Beth: Nate'e
Claire: Nate'e
Keith: Nate'e
Ruth: İlk çocuğuma.
Kids: Nate Amca'ya.
Brenda: Baba'ya diyebilir misin?
Maya: Baba'ma
Brenda: Nate'e
David: Huzur içinde yatsın!