2.15.2013

İkinci Bölüm " In Case Of Rapture"


Dorothy Sheedy
   1954-2003 


The Table

Ruth: Yeni masayı nasıl buldun?

Nate: Ne bu? Hindistan'dan mı?

Ruth: Perslerden sanırım.

Nate: Arada ne fark var?

Ruth: Pers İran demek, Hindistan ise Hindistan işte.

Claire : Bu masa yeni mi?

George: Pers.

Claire: Pers mi? Orası hala var mı?


Lost Someone-Yourself

Nate: Bence sağlıklı yas tutmak adına en azından karınızın neden
arabasından inip kendini trafiğin ortasına attığını merak etmelisiniz.

Dorothy's Husband: Neden? Bu onu geri getirmez.

***

Nate: Hayata nasıl tutunuyorsunuz?

Dorothy's Husband: Gayet iyi, sorduğunuz için sağolun.

Nate: Kızgın olmanız normal.

Dorothy's Husband: Kızgın değilim.

Nate: Belki henüz farkında değilsiniz.

Dorothy's Husband: Tanrı'nın Dorothy için bunu seçmesinin
bir nedeni olduğunu biliyorum.

Nate: Ya yanılıyorsanız.
Ya Tanrı yoksa?
Cennet yoksa?

Ya hiç var olmamış gibi
yok olup gittiyse?

David: Bu seninle ilgili değil, tamam mı?
İnsanları rahat bırak.

Nate: Ama onlara her şeyin yoluna gireceği
saçmalıklarını söylememi bekleme. Çünkü girmeyecek.İnsanların bunu bilmesi lazım.

David: Belki bazı kişiler buna hazır değildir.

***

Nate: Lisa öldüğünden beri buraya gelen
tüm ölülerle, onun ölümünü tekrar yaşıyorum.Kolaylaşacağını düşünmeye
devam ediyorum

David: Kimse kolaylaşacağını söylemedi.

Nate: Beş dakikalığına da olsa.Beş dakikalığına bile kafamın
dışına çıkamıyorum.Maya'ylayken bile.Dahası, artık bunlara
inandığımı zannetmiyorum.

David: Neye?

Nate: Söylediğimiz ve yaptığımız şeylerin
kimseye gerçekten faydası olduğuna.Bunu sürdüremem, David.
İşi bıraktığımı söylüyorum.



Birinci Bölüm "Falling into Place"


Bruno Baskerville Walsh
         1951-1972

We, Lost

Nate: Cesedini almak için Santa Barbara'ya
gitmem gerekiyor.
Karımın cesedini almak için.

Brenda: Hadi uyu.

Nate: Gidemem.
Bu imkansız. Bu mümkün değil.

***

Nate: Lisa ile hiçbir zaman sonsuza dek
birlikte olacağımızı düşünmemiştim.Hep ilişkimizi sona erdirecek
bir şeyin çıkacağını biliyordum.Yalnızca o kişi olmak istemedim.Lütfen her şeyi berbat eden ben olmayayım diye ne kadar çok düşündüğüme inanamazsın.

David: Ve sen olmadın.

Nate:  Olmadım.
Aferin bana.

***

We, had

Claire: Neler yapıyorsun?

Russel:  Pek bir şey yaptığım yok.Kötü sanat eserleri yapıyorum.
Aptalca şeyler söylüyorum. Ya sen?

Claire: Kürtaj oldum.

Russel: Ne zaman?

Claire: Biz ayrıldıktan hemen sonra.

Russel: Bir dakika. Hamile kaldığını,...
...kürtaj olduğunu
...ve bebeğin benden olduğunu mu söylüyorsun?

Claire: Evet

Russel: Yanında olabilirdim Claire.
Bir şeyler yapabilirdim.

Claire: İnan bana Russell,
yapılacak bir şey yoktu.

Russel: Ama seni teselli edebilirdim.

Claire: Neyle? Çiçeklerle mi? Balonlarla mı?

We Have 
to Move on

David: Seni kaybetsem
ne yapacağımı bilmem Keith.

Keith: Başka birini bulursun.

David: Başka kimseyi istemiyorum.
Gerçekten istemiyorum.

Keith: Bende.

David: O halde neden...

Keith: Neden sürekli çuvallıyor muyuz?

David: Evet.

Keith: Çünkü insanız.

Biriktireç'in Notu: 

Lisa's Song





Dördüncü Sezon



Bölümler

1.Falling into Piece
2.In Case of Capture
3.Parallel Play
4.Can I Come Up Now?
5.That's My Dog
6.Terror Starts At Home
7. The Dare
8.Coming and Going 
9. Grinding the Corn
10. The Black Forest
11. Bomb Shelter
12. Untitled





On Üçüncü Bölüm "I'm Sorry, I'm Lost"


Anahid Hovanession 
      1951-2003



Lisa, Missing...

Claire: Ne yani? Nate artık alkolik mi oldu? Bir şeyler yapmamız gerekiyor mu?

David: Sadece acısını unutmaya çalışıyor. Bunu yapmak zorunda.

Claire: Bazen sigara içmeye çalıştığında odamın penceresinin altında dolaşıyor.
Kendi kendine konuşuyor.

David: Biliyorum.

Claire: Sürekli kendi kendine dolaşıyor.

***

Claire: Lisa öleceğini bilsem seninle daha fazla zaman geçirirdim.

Lisa: Çok tatlısın.
Çok güzel değil mi?  ( Bebeği gösterir Claire'in kürtajla aldırdığı bebeği.)
Endişelenme. Ona iyi bakacağım.
Sen de benim için Maya'ya bak olur mu?

***

Police: Mr. Fisher
Ben Santa Barbara Emniyet Amirliğinden Memur Wheeler. Size kötü bir haberim var beyefendi. Oturmak isteyebilirsiniz.

Nate: Pekala.

Police: Bir ceset bulduk efendim. Eşinizin diş kayıtlarına uyuyor.  Çok üzgünüm.


Biriktireç'in Notu: 


Lisa Kimmel Fisher
      1967-2003



2.14.2013

On İkinci Bölüm "Twilight"


Carl Desmond Williman
         1948-2003


Williman's Daughter: Cenaze töreni yapmak istiyorum. Birkaç kadını öldürmüş olmasının onun hayatıyla ilgili anlatılan tek şey olmasını istemiyorum. Anlıyor musunuz? Bir zamanlar bir çocuktu. Hayatı oldu. Resimlerini gördüm. O kadar kötü bir baba da değildi.

***

Arthur: Bu bütün o kadınları öldüren adam mı?

Rico: Evet

Arthur: Kendisi de Teksas eyaleti tarafından öldürüldü.

Rico: Ölüm cezasına karşı mısın?

Arthur: Elbette
Diğer  suçlular için caydırıcı olmadığı gibi hatalar da yapılıyor. Masum insanlar ölüyor.

Rico: Bunun gibi adamlar yüzünden sürekli masum insanlar öldürülüyor.

David: Tam olarak ne yapmış.

Rico: Bir kadına zorla cam kırıkları yedirmiş.

David: Anlatma.

Rico: Vanessa' ya hatta sana biri böyle bir şey yapsa, şalteri kaldırmaktan çekinmem.

Arthur: Ya insan yaşamının değeri?

Rico: O yaşamın değerini çoktan bozmuş tamam mı?

***

Lisa, Missing...

Ruth: Bence lisa öldü.

David: Bence de.

Ruth: Bunu söylemek istemiyorum.
Ama öldüğünü hissedebiliyorum. Bir süreliğine çok farklı bir şey hayal ettim. Geldiğini...

David: Biliyorum. Ailemizin bir parçasıydı. Maya benim yeğenim.

Ruth: Çok tatlı biriydi. Neden başına böyle bir şey geldi? Hayat neden böyle?

***

Nate: Lisa neredesin?

Lisa: Buradayım. Sen neredesin?

Nate: Hiçbir şey istediğim gibi gelişmedi Lis, Bunu biliyorsun değil mi?
Seni sevmek istedim. Seni sevdim de. Birbirimizi sevmeye başladığımızı hissediyordum.
Bunu biliyorum. Kalbim bunun farkında.
Sanki hayatımda bir kere elime geçecek bir fırsatı yakalamıştım ve onu mahvettim.

Biriktireç'in Notu: 

Lisa: Nate ben bir şans değilim. Ben bir insanım.



On Birinci Bölüm "Death Works Overtime"


Dorathy Su
 1945-2003

Edward Tully
 1955-2003

David Raymond Monroe
        1971-2003


Oh Lovely Art Teacher!

Art Teacher: Kendine hak ettiğini düşündüğün notu ver.

Claire: Ne bu? Çenemi kapalı tutmam için bir rüşvet mi?

Art Teacher: Her öğrenciye kendi notunu kendin ver diyorum. Ben kim oluyorum da birinin çalışmasını yargılayacağım.

Claire: Tanrım. Gülünçsün. Sürekli kendinle çelişkiye düşüyorsun.

Öğrencileriyle yatan, insanları  kullanan bir beceriksiz olduğun senin o dünyanın bir parçası olmayı istemiyorum.

Art Teacher: Ne istiyorsun Claire? Kendi bedeninin bile içinde olmayan biçimci  bir püriten olmayı mı? Yoksa kanı, kalbi, cinsel organi olan mükemmel bir sanatçı olmayı mı?

Claire:  Ne zaman Picasso olamayacağını, artık bunun için çok geç olduğu gerçeğini aşabileceksin?

Art Teacher: Çık dışarı!

Claire: A istiyorum.


Gay Thing

Claire: Erkek arkadaşım başka bir erkekle yatmış. Ayrıldık. Tamam mı? Mutlu musun?

David:  Claire çok üzüldüm.

Claire: Neyiniz var sizin?
Kendi kendinize ne olduğunuza karar veremiyorsunuz, benim gibi kızları da sürüklüyorsunuz.
Geçiş sürecini kolaylaştırmak için mi?

Lisa, Missing...

Ruth: İçime bir his doğuyor, her şey yoluna girecek. Hislerim beni hiçbir zaman yanıltmadı.

David: Anne arabasını bulmuşlar.

Ruth: Bunun yüz tane açıklaması var. Benzini bitmiş olabilir.

David: Cep telefonu vardı, arardı.

Ruth: Sana söyledim. Belki şarjı bitti.

David: Sadece hazırlıklı olmanı istiyorum.

Ruth: Bunu duymaktan bıktım. Hazırlıklı olmayacağım. Kimse de olmamalı. Bir sorun olduğuna inanmayı red ediyorum. Şu anda hislerime güvenmeliyim, tek sahip olduğum onlar.





2.12.2013

Onuncu Bölüm "Everyone Leaves"


Jeanette Louise Bradford
        1928-2003


Claire and Ruth (Not with  Russel and Arthur)



Arthur (Not with Ruth)


Brenda ( Not with Nate or Billy)


Nate and Maya (Not with Brenda or Lisa) 




Dokuzuncu Bölüm "The Opening"


Melinda Mary Bloch
      1965-2003

Melinda

Melinda's Husband: İlişkimizi daha önce bitirmeye çalıştım ama bana sürekli intihar edeceğini söyledi. Gerçekten bunu yapacağını hiç düşünmedim. Belki bir anlamda düşündüm çünkü ayrılmak istedikten sonra yıllarca onunla kaldım. İki hafta önce yanından taşınmıştım. İyi olduğunu sandım. Gayet sakin görünüyordu. Sonra.. Sürekli bunun bir hata olduğunu keşfetmeyi bekledim.

Federico: Depresyonda mıydı? Nasıldı?

Melinda's Husband: Şey gibiydi. Bilirsiniz fotoğrafları çekildiğinde ruhlarını kaybedeceklerine inanan kabileler vardır. Sanki ruhu çalınmıştı. Geriye sadece bedeni kalmıştı. Onu da istemiyordu.

Federico: İlaç kullanıyor muydu?

Melinda's Husband: Hepsini kullanıyordu.

***

Federico: Bununla yaşamak zor. Birinin kendini senin yüzünden öldürmesi

Nate: Hayır. Depresyondaymış.

Federico: Ama gayet iyi  olduğunu söyledi doğru ilacı kullanıyormus. Onu terk ettiği için kendini öldürmüş.

Nate: Evet sevgi konusunda insanların kendini bu kadar aldatması üzücü.

Federico: Evet


Biriktireç'in Notu: 

Federico: Bekle ne demek istiyorsun?

Nate: Sanki hayatlarını daha iyi kılacakmış gibi davranmaları.

Federico: Biraz kılıyor öyle değil mi?

Nate: Evet. Ama başka biri seni değiştiremez.
Şu kadın gibi. Melinda.
Hayatındaki tek iyi şey o adam mıydı?
Bana o kadar harika biri gibi gelmedi.




2.11.2013

Sekizinci Bölüm "Tears, Bones and Desires"


   Daddy
1940-2003

Nate: Ve organizasyonunuzun adı "İnsanlar" mı?

Woman: Organizasyon mu? Keşke öyle olsa. Aileyiz.

Woman 2: Biz çok mutluyduk.

David: Siz eşimisiniz?

Woman 2: Evet

Woman 3: Evet

Woman 4: Evet

***

Nate: Eve, Abigail, Rachel, Rebecca,

Rachel ve Rebecca kardeşmiş.

Claire: Mide bulandırıcı.

Federico: Anlamıyorum.

Claire: Warhol serisi gibi bir şey yapılabilir.
Tek farkı, çok eşli Mennonit cariyelerle olması.

Nate: Hayır. Sadece seni uyarıyorum. Burası çocuklarla dolup taşacak.

Federico: Tanrım. Neden biz?

***

Ruth: Size bir şey sorabilir miyim?

Eve: Diğer üçünü mü?

Ruth: Nasıl Oluyor bu?

Eve: Minnetardım. Bazen bir erkekten azı bile fazladır.

Ruth: Kıskanmadın mı?

Eve: Etrafınızdaki kişiler soğuktan ölüyor olsa ve sizin ateşiniz olsa paylaşmaz mısınız?



Biriktireç'in Notu: 

Daddy: Bir zamanlar çok bilge biri, "Her gün dans etmeliyiz. Sadece zihnimizde de olsa" demiş.
Neden dans etmeliyiz?


Yaşadığımız için mutlu olduğumuzdan.
Her gün dans etmeliyiz.




2.10.2013

Yedinci Bölüm " Timing & Space"


Bernard Asa Chenowith
        1939-2003

Watch My Baby

Claire: Brenda'nın babası mı ölmüş?

Nate: Evet

Claire: Berbat.

Nate: Bugün Maya'ya bakabilir misin? Yirmi dolar veririm.

Claire: Bakamam.

Nate: Neden?

Claire: Russel ile resim malzemeleri mağazasına gideceğiz.

Nate: Claire...

Claire: Nate! Bu matrix değil. Bebeği olmayan kişiler gerçek değilmiş gibi davranma.
"Bebeğime bakın, bebeğime bakın" Aman Tanrım!
,
***
Arthur: Bugün Maya'ya bakacak birine mi ihtiyacın var?

Nate: Aow

Arthur: Çünkü ben bebekleri severim. Çok tatlı kokarlar.

Nate: Hayır Arthur. Ben böyle iyiyim onu yanımda götüreceğim.


Brenda, Again!

Brenda: Doktorun ona söylemesiyle ölümü arasında üç ay var.
Üç ay.

Brenda: Onu ölürken izlemek. Denizin birini alıp götürmesini izlemek gibiydi. Tek farkı yatakta yatıyor olması.Bir dalga geliyor ve onu biraz daha uzaklaştırıyor. Bir dalga daha geliyor ve onu biraz daha götürüyor. Her dalga bir gün. Yavaş yavaş gidiyor.

***
Brenda: Seni özledim.Tüm bunları yaşarken.

Nate: Bende seni özledim.Seninle olmanın beni ne kadar değiştirdiğini biliyorum. Beni bir insan olarak nasıl
uyandırdığını.Seninle tanışmamış olsam, şu anda olduğum kişi olmazdım. Her gün dişlerimi diş ipiyle
temizlemezdim. O kesin.

Brenda: Ona devam ediyor musun?

Nate: Her yemekten sonra.

Brenda: Sen de beni değiştirdin.
Sen kaybettiğimde, bir bedel ödediğim tek kişisin.Bu yüzden senden sonra
kimseyle olmadım. Her şeyi yeniden berbat etme fikri çok korkutucu.

Nate: Birini bulacaksın.

Brenda: Cevap bu değil.


Biriktireç'in Notu: 

Brenda: Ne düşündüğümü biliyor musun?

Nate: Ne hakkında?

Brenda: Hayat hakkında.
Bence her şey zamanlama meselesi. Bence zamanlama her şey.


Altıncı Bölüm "Making Love Work"


Karen Postell Popper
       1964-2003


Evlilik?

Nate: Geçmişte birçok çılgın kızla çıktım. Talepkar, ilgi emicilerle.
Sanatçı, yazar psikopatlarla. Sürekli bir şey söylersem yanlış anlayabilir dramı vardı.
Sanki çocukluğunun mayın tarlasında yürüyormuşum gibi. Sanki üstünde " Dikkat. Her yerde  henüz patlak vermemiş baba sorunları var" yazan bir tabela olmalıydı.

Nate: Ama lisa farklı anlıyor musun?

***

Lisa: Bazen sevişirken gizliden gizliye benden nefret ettiğini hissediyorum.
Belki de orgazm olamadığım için tüm dünyaya kızgınım.

***

Lisa: (Beraber kamp yapmaya gittikleri çift için) Böyle çiftlerden nefret ediyorum. Sürekli insana cinsel hayatlarının ne kadar muhteşem olduğunu hatırlatıyorlar.

Nate: Evet. Bana kalırsa fazla protesto ediyorlar. Anlıyor musun?

Everythings Always About Sex

Lisa: Sanki seks her şey. Sürekli seksten sanki bir yapıştırıcıymış gibi söz ediyor. Biri gırtlak kanseri ya da ishal olduğunda, karşındaki gerçek kişiyi görmek zorunda kaldığında ne oluyor? O zaman o kişiyi elektronik arabasına bindirmek ona vitamin içeceğini içirmek ...ve o kişiyi yine de sevebilmek gerekiyor. Kimse seksi gelmese de.

Nate: Evet, seksten önemli şeyler de var.

Lisa: "Todd ile dünyanın en harika seksini yapıyoruz. Göğüslerimin üstüne gelmesi çok hoşuma gidiyor.''

***

Nate: Yürüyebileceğim dar bir yol var.O yolda senin tasmanlayım.
Sigara içmek yok, gecede iki bira,yazılı onaysız marihuana içmek yok.

Lisa: Ciğerlerin yok olana kadar iç.

Nate: Lisa! kendim olmayı önemsiyorum

Lisa: Öp beni!

Nate: Pantolonunu çıkar. Şu kayanın üstüne yat.
Bu kaya sert ve buz gibi.
Yat üstüne.
Gözlerini kapa.
Seninle bu kayada|sevişmek istiyorum.
Ama önce seni bagırtacağım.
Kamptaki herkes duyacak.

Biriktireç'in Notu: 

Love is possible?


Lisa: Seattle'da böyle seviştiğimiz zamanlar oldu. Bir seferinde Seattle Rep'de çalışan bir kostüm tasarımcısının evindeki partiden geldiğinde.
Adı neydi?
Nate: Tessa

Lisa: Evet.Seni terk etmişti. Sarhoş ve kızgındın. Eve geldin ve hayatımın en güzel sevişmesini yaşadık.
Diğeri, ilk kez maraton koştuğun günün gecesiydi. Portland'da tanıştığın bir kız, kutlama yapmaya gelecekti ama gelmedi.

Nate: Lisa, hepsi geçmişte kaldı.

Lisa: Biliyorum.
Sadece ikimizin olması güzel.
Seni seviyorum, Nate.
Tanrım. Seni uzun zamandır seviyorum.

Nate: Ben de seni seviyorum hayatım.


Beşinci Bölüm " The Trap"

William Aaron Jaffe
     1951-1975

İntern

Federico: Bir stajyer alırsak epeyce tasaruf edebiliriz hesapladım.
Bedavaya çalışacak sadece ona yaşayacağı bir yer vereceğiz.

Ruth: Kimse bana bu konuda ne istediğimi sormayacak mı?Hiçbiriniz gerçek anlamda bu evde yaşamadığına göre "beni gece yarısı öldürebilecek" bir yabancıyla aynı yerde yaşamak zorunda olan benim.

Federico: Bayan F. tasarıma göre yılda on bin dolar kadar tasaruf edebilirsiniz.

Ruth: Evde yüksek sesle rock müzik dinlemesini istemiyorum


Arthur

Arthur: Neden diğer adaylar içinden beni seçtiniz?

Federico: Senin buraya daha iyi uyum sağlayacağını düşündük.

Arthur: Neye dayanarak?

Federico: Büyük anneni anlatma tarzın yüzünden.

Arthur: Büyük teyzem Pearl. Çok özel bir kadındı.Anne ve babamı tanımadım denebilir.
Ben beş yaşındayken bir yangında ölmüşler.Evde öğrenim gördüm.

Federico: Evet. Evde öğrenim görmüş birine benziyorsun.

***

Ruth: Bunlar çay fincanları. Bunlar da yemek tabakları. Şu yukarıdakiler güveç için. Bunlar da mısır gevreği kâseleri. Tabaklardan istediğini kullanabilirsin.

Arthur: Kullanmamam gereken var mı?

Ruth: Bu aptalca. Şu David'in özel sarı kâsesiydi. Başka biri kullanınca sinirlenirdi.
Ama artık sorun etmeyeceğine eminim.

Arthur: O riske girmeyelim. Onu ayıralım.

***

Arthur: Teşekkürler. Çok kibarsınız.




2.09.2013

Dördüncü Bölüm "Nobody Sleeps"


Robert Lamar Giffin
     1955-2003


Roberts's Boyfriend: Aids'ten ölmedi. Her ne kadar yetmişli yıllarda tavşanlar gibi sevişmiş olsak da .
Arkadaşlarımızın yarısını gömdük. Bizim canımızın bağışlandığını ve birlikte yaşlanabileceğimizi düşünürdük.
Kardiyomiyapatiden öldü.
Kalbi büyüyordu.
Kalbi çok büyüktü. Bununla dalga geçiyorduk.
Kalp kapakçıklarından birinde sızıntı vardı. Bununla da dalga geçiyorduk. Kanayan bir kalbi var diye.

***

Robert's Boyfriend: Hiç ilişkim olacağını düşünmezdim.
İlişkinin gerektirdiklerine sahip olmadığımı düşünür, kimsenin beni benimle yaşayacak kadar çok seveceğini düşünmezdim. Ama Bob yaptı. O benim yanımda kaldı. Ben de onun yanında. Yirmi iki yıl boyunca kalplerimizi, vücutlarımızı, ruhlarımızı paylaştık. Her zaman kolay olmadı. Her zaman eğlenceli de değildi ama her zaman değerdi.


Üçüncü Bölüm "The Eye İnside"


Callie Renee Mortimer

      1984-2003

Ruth and New Female Friend "Betina"


Ruth: Sana çok yakışan bir renk.

Betina: Çok Pahalı. ( Etiketini yırtar ve çantasına koyar.)

Ruth: Ne yapıyorsun?

Betina: Hayatın zevklerinden biri. Yirmi dolara mal olan bir kumaş için üç yüz dolar istiyorlarsa biraz para kaybetmeleri gerekir!


Claire and Art

Art Teacher: Kendimizden o kadar nefret ediyoruz ki, kendi bakış açımızı değersiz görüyoruz.

***
Art Teacher: Bu resmi görür görmez midem bulandı. Bir şey gerçekse, anlamasanız bile vücudunuzu etkiler.
Karaciğeriniz ve bağırsaklarınız gözünüzden daha iyi sanatçılardır. Çünkü beyninize daha uzaktır.

Claire: Bence biraz fazla aşikar.

Art Teacher: Çünkü kendinden utanıyorsun. Başlangıçta bir şeyden nefret ediyorsan bu iyidir. Çünkü kendi doğruluğunun güzelliğini fark etmezsin. Diğer insanların istediklerini yapan, normal, acınası bir insan olmaya alışkınsın. Ama diğer insanların istediği, seni becermek, senden para kazanmak, güvenlik  sistemi iyi olan bir oturma odasında seni asmak!

Nate

Nate: Ne zaman birine karın denmesi garip gelmemeye başlıyor.

Federico: Vanessa daha on altı yaşındayken karım gibi hissediyordum.
Dinle Nate. Evliliğin ilk yılından sonrası birçok insan için çok zordur. Hele ki birde bebek varsa herkes için zor olur.

Nate: Harika gidiyor.
Gerçekten mutluyum.

Federico: Sadece şunu söylüyorum bazen mutlu olmaman normal.

Nate: Mutluyum!

***

İkinci Bölüm "You Never Know"


Matthew Clark Hazen 
      1962-2003

Martin Jacobs
 1978-2003

Andrew Wayne Milne
      1952-2003

Daniel Grant Showalter
       1968-2003

Eski Ofisini Av Tüfeğiyle Taramak

Milne's Wife: Delinin tekinin kocanızın ofisine gireceği ve kocanızın aniden öleceği aklınızın ucundan geçmiyor. Ama birden o gidiveriyor işte.

***

Daniel's Mother: Televizyonda böyle şeyler görünce 'zavallı insanlar' diye düşünüyorsunuz. Bu sefer bizim başımıza geldi. Televizyonu her açtığımızda görmek zorunda kalacağız.
Daniel'ın sorunlu bir çocuk olduğunu biliyorduk. Ama iyiye gittiğini düşünüyorduk.

Ethic?

Federico: Harika. Dorathy Milne kocasının tabutu başında ağlarken sizin yan odada onu öldüren adam için çiçek aranjmanı yaptığınızı ona söyleyeceğim.

David: Cenaze töreni ölü için değil, kalanlar için yapılır.

Federico: Gerçekten mi? Tabii.
Bende aynı kitabı okudum.

David: Bay ve Bayan Showalter'ın Dorathy Milne'den daha az acı mı çektiğini düşünüyorsun?

Federico: Belki çocuklarını daha iyi yetiştirselerdi tüm bu insanları öldürmezdi.

Dead Talk

Milne: Bu bir şaka olmalı. Burada ne işin var?
Seni asla işe almamalıydım.

Daniel: Hayır. Yapmaman gereken şey beni kovmaktı.

Federico: Karısı ve çocukları vardı. Seni Pislik!

Daniel: Şanslıymış. Benim hiçbir şeyim yoktu.

Milne: İşe zamanında bile gelmiyordun. Kimin hatası acaba?

Daniel: Bu kadar pislik bir herif olmasaydın gelirdim. Senin gibiler yüzünden bunu yaptım. Herkesin bir katlanma sınırı var.

Federico: Hepimiz böyle saçmalıklarla baş etmek zorundayız. Ben patladığımda bir şey fırlatırım, duvara vururum.
AV TÜFEĞİ ALIP İNSANLARI VURMAM!

Daniel: Şimdiye kadar yapmadın.

Biriktireç'in Notu:

Lanet Olsun! Silahı var!