Anne Marie Thornton
1966-2004
David's Dream / Not a Dream
Stranger: Selam. Sonunda birinin durduğuna inanamıyorum.
David: Sorunun Ne?
Stranger: Benzinim bitti. İnanması güç, biliyorum.
Bugün büyük anneme yardım edecektim. Kalçası kırıldı, merdiven çıkamıyor.
Özür dilerim.
O günlerden biri işte.Beni en yakın benzinistasyonuna götürebilir misin?
David: Tabii , bin.
Stranger: Ben jake.
***
Jake: Nakit param yok. Benzin bidonu ve benzin
almak için kredi kartımı kullanmaya çalıştım.Ama tabii limitimi aşmışım.
David: Benzin bidonu ve benzini
benim almama izin ver. Olur mu?
Jake: Beni bir ATM'ye götürürsen,
sana paranı öderim.
Find a ATM and cop please?
David: Galiba şurada bir tane var.
Jake: Ne?
David: ATM. (David'in kafasına yediği silah darbesi sonrası)
Jake: Peki. Anlaşmamız şöyle. Oraya yürüyeceğiz banka kartınla ne kadar
para çekebiliyorsan çekeceksin.Bir şey yapmaya kalkarsan, benim hoşlanmadığım
bir şekilde nefes bile alacak olsan seni omurgandan vururum.
Jake: Sana çok sert vurdum değil mi?
David: Evet.
Jake: Harika bir histi. Tanrım.
David: Paranı aldın, beni rahat bırak.
Jake: İlk kavgamızdan sonra beni
terk etmeyeceksin değil mi?Biz sonsuza dek en yakın arkadaşlarız.
Popona tekmeyi yemeden minibüse bin.
Gidelim Kovboy!
***
Jake: Aman Tanrım. Osurdun mu?
David: Hayır. Cesetten geldi.
Jake: Ne?
David: Dediğim gibi ceset. Cenaze müdürüyüm.
Seni aldığımda cesedi eve götürüyordum.
Jake: Kahretsin! Çıkar onu buradan.
Lanet minibüsü durdur.Tanrım, bu kadın. Onunla sevişmek ister misin?
Şaka yapıyordum.Onu minibüsümden çıkarmak istiyorum.Eğer böyle osuruyorduysa, adam
ondan kurtulduğuna sevinmiştir.
***
David: Bana neden bunu yapıyorsun? Nasıl böyle biri olabiliyorsun?
Baban öldüğü için mi?
Jake: Seni geri zekalı. Hepsini uydurdum.
Babam ölmedi.Washington'da bir yerlerde
hapis yatıyor.
David: O zaman neden? Bana, herhangi birine bunu
nasıl yapabildiğini anlamam gerekiyor.
Bana hiç acımıyor musun?
Başka bir insandan nasıl bu kadar
kopuk olabiliyorsun?
Jake: Tanrım! David ne fark eder?
Biriktireç'in Notu
David Başka bir insandan nasıl bu kadar
kopuk olabiliyorsun?
Ruth: Bir türlü bitmek bilmiyor, değil mi?
Nate: İyiye gidiyor ama asla yok olmuyor. Hayır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder